Doğu Türkistan davası sadece MHP’nin, Ülkücü Hareketin ve Türk milliyetçilerinin hassasiyet alanına girmesi gereken bir dava değildir. Soydaşlık ve dindaşlık hukukuna sahip olmak gibi, insanlık adına merhameti ve vicdanı olan dünyadaki herkesin üzerinde hassasiyetle durması gereken bir meseledir. Dünyanın neresinde masumlar ve mazlumlar öldürülüyorsa ve bunlar işkence ve zulüm görüyorsa insanlığın yüreği bunu engellemek adına orada birlikte atmalıdır. Bunu yaparken sadece soydaş ve dindaş olunduğu için değil, dünyadaki her masum ve mazlum adına gerçekleşmesi insanlık için gerekmektedir.
Doğu Türkistan’da uzun yıllardır dünyanın gözü önünde bir insanlık dramı ve trajedinin yaşandığı bir gerçektir. Çin’in, Doğu Türkistan üzerinde asimilasyona dayalı zulümleri tarih boyunca sürmektedir. Bu konuda MHP ve Ülkücü Hareket her daim hassas davranmış ve Doğu Türkistan’ı, ülküsünde, gönlünde hep sahiplenmiştir. Başbuğ Türkeş’ten Liderimiz Devlet Bahçeli’ye uzanan zaman zarfında Doğu Türkistan davasına maddi ve manevi her alanda sahip çıkılmıştır. MHP ve Ülkücü Hareketin vefa haznesi oldukça doludur. Kimse de bu manada bir kusur bulamaz.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, Doğu Türkistan’a resmi ziyarette bulunan ilk Türk devlet adamı olma ve Türkiye’deki birçok Doğu Türkistan vakfına, derneğine sahip çıkan bir lider olma özellikleriyle geçtiğimiz günlerde yine Doğu Türkistan davasına sahip çıkan duruşunu sürdürdü. Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas’ın, Çin ziyaretinde Doğu Türkistanlıları terörist ilan etmesi üzerine “Uygur Türklerine terörist demek haksızlıktır, bühtandır, günahtır, cinayettir, rezalettir, melanettir, Türk milletine iflah olmaz bir saygısızlıktır.” şeklinde Doğu Türkistan davasına sahip çıkması, hem Türkiye içinde hem de yurt dışındaki Doğu Türkistanlılar nazarında büyük ilgi görmüş ve sevinçle karşılanmıştır.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin, Doğu Türkistan’a sahip çıkmasını farklı farklı yere bağlayan, kendi durdukları noktadan ve ilişki ağlarından değerlendirenler son günlerde doğal olarak artış gösterdi. ABD-Çin arasındaki soğuk savaş üzerinden değerlendirme yaparak yorumlayanların, aslında Doğu Türkistan’daki insanlık dramıyla ilgisi yoktur. Dediğim gibi Çin’e yakınsa Çin gözüyle, Amerika’ya yakınsa Amerika gözüyle olaylara bakmaktalar.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Doğu Türkistan’a bakışı her daim “Ne Amerika Ne Rusya Ne Çin. Her şey Türklük için” anlayışında olmuştur. ABD, Çin’in üzerinde hesap yapıyorsa, Çin de Doğu Türkistan üzerinde asimilasyon çabalarına devam ediyorsa, bunun karşılığı üç maymunu oynamak mı veyahut kendine ait bir duruşla vicdan, merhamet merkezli soydaş hukukunu korumak mı? MHP Lideri Devlet Bahçeli, Türk milliyetçilerinin lideri olarak yıllardır Doğu Türkistan davasına nasıl sahip çıkıyorsa bugün de onu yapmaktadır. O yüzden başka ülkelerin gözü ile kendi emperyalist ilişki ağından değil, Türk milletinin gözünden bakılacak olursa Doğu Türkistan milli bir davadır. Sayın Devlet Bahçeli, her milli davada Türk milletinin duygu ve düşüncelerine tercüman olmaktadır. Emperyalizme hizmette gözü-kulağı olanlar bunu anlayamaz.
Dilaver Cebeci’nin de dediği gibi’ Ve ey kör dünya, nasıl olsa bunun diyeti ağır olacak!