Çumranın Sesi

Çumranın Sesi

16 Nisan 2024 Salı
DEDEMOĞLU KÖYÜ VE YAVUZ SULTAN SELİM
Çumra, Dedemoğlu Köyü ve Yavuz Sultan Selim Han.
Kategori : ÇUMRA
10 Temmuz 2019 10:35
 
DEDEMOĞLU KÖYÜ VE YAVUZ SULTAN SELİM
Çumra, Dedemoğlu Köyü ve Yavuz Sultan Selim Han.
Çumra’nın Dedemoğlu köyünde Taşkın Dede isminde bir zat metfundur.

Yavuz Sultan Selim,Mısır seferine çıktığında yolu şimdiki Dedemoğlu köyünün bulunduğu mevkiden geçmektedir. Uçsuz-bucaksız, bataklık ve çalılık ovanın yola yakın bir yerinde bir ihtiyar adam öküz çiftinin eşliğinde tarlasını sürmektedir. Sultan,atı üzerinde ordusunun önünde giderken ihtiyar köylüyü görür. Yaklaşır ve selâm verir. Köylü gelenin kim olduğunu fark etmemiş gibi selâmı alır ve işine devam eder.Atı üzerinde onu izleyen Sultan der ki;

“Baba duydun mu? Padişah sefere çıkmış.Mısır’a gidiyormuş! 

Köylü konuşur;

“Mevlâ yolunu açık eylesin. Emeline nail ve muzaffer olarak döner inşaallah.”

Sonra işine devam eder. Sultan nasıl karşılık vereceğini merak ederek yineler;

“Dede, uzak yerden geliyorum. Karnım aç, yiyeceğin var mı?”

Köylü pişmekte olan aşı işaret ederek der ki;

“Pilav,pişmek üzere, işte orada,heybede de ekmek var, karnın doyuncaya kadar ye!”

Pâdişah; “Ordu da ister” deyince;yanıt verir;

“Tencere orada, sen de askerlerin de yesin. Hepinize yeter inşaallah!”

İhtiyara adını soran Hünkar esas adının Taşkın Dede olarak bilindiği cevabını alır. Sultan, vezirler ve ordu pilavdan yerler, hiç eksilmez. Köylünün Allah adamlarından olduğunu anlayan Sultan, onun kerâmetiyle pilavın bitmediğini anlar, saygıyla elini öpüp, duâsını alır. Yola devam edilir. 

24 Ağustos 1516’da Mercidabuk çölünde Mısır ordusu ile karşılaşırlar.Savaş 3. gününde iyice kızışmıştır.Secdeye kapanan Sultan Selim Han zırhını giyinip kılıcını kuşanır.Savaşa iştirak eder. Yeşil yeşil sarıklı yiğitler ileri saflarda kahramanca dövüşmektedir.Manevi güçler çoğaldıkça çoğalmış, evliya cem olmuştur.Hele bir ihtiyar vardır ki padişahın etrafında pervane gibidir.Kuş uçurtmaz.Yaklaşan bir Mısırlı askerin işini bitirirken diğer bir askerin salladığı kılıçla Hünkar kolundan yara alır.İkinciye fırsat vermeden onun da kellesini yere düşürür. Süratle döner Hünkarın yaralı kolundan kan fışkırmaktadır. Sıyrılan et parçasını eli ile üstüne basarak, besmele çekip cebinden çıkardığı “Çevre” ile yarayı sarar.Akan kanı durdurur.

Çok sürmez o gün akşama doğru savaş biter. Osmanlı ordusu galiptir.Zafer sonrası ülkede siyasi ve idari düzenlemeler tamamlanır. Ordu aynı yolu takip ederek geri dönüşe başlar. Konya’ya yaklaşıldığında, giderken pilavını yedikleri Taşkın Dede karşılar.Mola verilir. Selim Han ile Taşkın Dede kucaklaşarak büyük zaferi mübareklerlerken Taşkın Dede hünkarın kulağına 

“Emanetimi geri ver”, diye fısıldar.

Hünkâr pür dikkat ve ciddiyetle.

“Ne emaneti?”, diye sorar.

Taşkın dede,

“Kolundan aldığın yaranın kanını durdurmak için bağladığım ‘ÇEVREMİ’ istiyorum’, der.

İşte o zaman Sultan Selim Han'ın başında gök kubbe şöyle bir çevrilir.Saltanatın verdiği ihtişam bir yana,iki beden bir vücut halinde kucaklaşıverirler. Birisi esrar ve hikmet adamı,diğeri koca bir padişahtır.O anda Hünkârın derunundan kopup gelen bir ses,sabahın serinliğinde yankılanır ve ortalığı çınlatır.

“Dedemmmm”, diyerek gürler.

Cevabı gecikmez.

“Oğullllll”.

Ruh ile bedenin metafizik boyutu devrededir ve Sultan kendinden geçer.Hünkâr hazretleri kendine gelir gelmez,yıkattırıp koynunda gece gündüz taşıdığı ÇEVRE’yi çıkartıp Taşkın Dede’ye geri verir.

Dedem-Oğul kelimesi bugünkü Dedemoğul köyünün orijinal ismidir.Zamanla köylü dilinde ufak bir değişiklikle hala kullanılmaktadır.

Bu müthiş olay o tarihte vuku bulduğunda, o civarda hiçbir yerleşim yoktur.Yaşanan bir hikaye dilden dile dolaşa dolaşa bu günlere kadar gelebilmiştir. Taşkın Dede daha sonraları hakkın rahmetine kavuşur. Tarlasının bir kenarına defnedilir. Başına bir türbe inşa edilir.Daha sonra türbe yıkılmış, Taşkın dede’nin tarlası mezarlık haline getirilmiş,etrafı çevrilmiş,Taşkın Dede’nin kabri sanduka halinde muhafaza altına alınmıştır. 

Mezar taşında sadece Taşkın Dede’nin ruhuna Fatiha yazılıdır.(Bizler de bir Fatiha'yı esirgemeyelim inşaallah.)



Okunma : 5829
Bugünün en çok okunan haberleri
Gündem haberleri
Son dört günün en çok okunan haberlerini gösterir
Ayın en çok okunan haberleri için tıklayın