Çumranın Sesi

Çumranın Sesi

27 Nisan 2024 Cumartesi
Kamuoyu idam istiyor!
Türkiye'de çocuklara yönelik suçlarda korkunç bir artış yaşanıyor.Kaynak: Kamuoyu idam istiyor! Kamuoyu istismarcıların idam edilmesini talep ediyor.
Kategori : ÇUMRA
03 Temmuz 2018 07:47
 
Kamuoyu idam istiyor!
Türkiye'de çocuklara yönelik suçlarda korkunç bir artış yaşanıyor.Kaynak: Kamuoyu idam istiyor! Kamuoyu istismarcıların idam edilmesini talep ediyor.
Ülkemizde son yıllarda çocuklara yönelik artan cinsel istismar suçları vatandaşın sabrını taşırdı. Bir yandan hayvanlara işkence edilirken, bir yandan da çocuklar cinsel istismara uğruyor. Türkiye genelindeki çocuk kaçırma olayları ise dikkatlerden kaçmıyor. 8 yaşındaki Eylül isimli kız çoçuğun Ankara'da cansız bedeninin bulunması çocuk istismarı konusunu tekrar gündeme getirirken, bardağı da taşıran son nokta oldu. Vatandaşlar, hükümete seslenerek idam yasasının çıkarılmasını talep etti.  Sosyal medyada konu ile ilgili gündemler oluşturuldu. Bazı siyasi parti temsilcileri, idamın getirilmesi gerektiğini vurguladı. Hukukçular ise çocuk istismarcılarına verilen cezayı yeterli bulmadığını belirterek, daha köklü ve çözüm odaklı yaptırımların uygulanmasının daha doğru olacağını savundu. Uzmanlar da istismara maruz kalmış çoçukların ailelerini uyararak, "Çocuklarınız ile sağlıklı bir iletişim kurun. Kesinlikle yardım ve destek almaları konusunda çocuklarınıza önderlik edin" dedi.

UYGULAMADA SIKINTILAR VAR

Konya Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Hande Bağcı, cocuğu cinsel yönden istismar eden kişinin sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırıldığını ifade etti. Cinsel istismarın da sarkıntılık düzeyinde kalması halinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hüküm olunduğunu söyleyen Bağcı, "Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması halinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikayetine bağlıdır. Kanun maddelerine baktığımızda verilecek cezaların caydırıcılığının olabileceği düşünülmektedir. Ancak uygulamada ve yargılamada oluşan birçok eksiklik ve aksaklık nedeniyle toplum nazarında cezalar vicdanları rahatlatmamaktadır. Toplumdaki genel bakış bu tür olaylarda faile idam cezası ya da hadım edilmek gibi cezaların verilmesi gerektiği yönünde olmakla yasa kapsamında bu cezaların uygulanabilmesi mümkün değildir. Önemli olan cezaları arttırmak değil istismarın önüne geçmek. Son yıllarda maalesef vakıaların sürekli arttığını gözlemlemekteyiz. Bu vakıaların artışının yada azalmasının sadece hukuken çözülebilecek bir mesela olmadığı kanaatindeyiz bu toplumsal bir sorun olduğu için ortaklaşa bir hareket gerekir. Çözümü sadece yargıdan beklemek mümkün değildir" şeklinde konuştu.

ERKEK ÇOCUKLAR DA TEHLİKE ALTINDA

Çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarının geçmişte de azımsanmayacak seviyede var olduğuna değinen Klinik Psikolog Hakan Tokgöz, yaşanan olayların medyada yer alması ile birlikte vakaların daha çok dillendirildiğini ifade etti. Kitle iletişim araçları aracılığı ile bu tür kamu vicdanını yaralayan olayların artık çok daha çabuk bilindiğini belirten Tokgöz, “Bu nedenle günümüzde aileler çocuklarının güvenliği konusunda daha endişeli, çevreye karşı daha güvensiz bir tutum sergileyebilmektedir. Aileler çocuklarına iyi ve kötü dokunuş ve özel bölgeler konusunda gerekli eğitimi bizzat kendileri vermelidirler. Unutmamak gerekir ki istismara uğrayan pek çok çocuk o an için ne olup bittiğinin farkında değildir. Çoğu zaman aradan yıllar geçtikten sonra ve cinsellik konusunda bilgi edindikten sonra başlarına ne geldiğini fark edebilmektedirler. Çocuğa yönelik cinsel istismarda bulunan kişiler kimi zaman çocuğun tanıdığı, sevdiği, güvendiği kişiler de olabilmektedir. Ayrıca sadece kız çocukları risk altında değildir. Cinsiyet farkı gözetmeksizin ailelerin koruyucu tedbirleri almasında yarar var" şeklinde konuştu.

 AİLELER ÜZERİNİ KAPAMAMALIDIR

“Çocuğun, yaşadığı istismarı ailesiyle paylaşması üzerine ailenin çocuğa destek olması ve durumu netleştirmesi çok önemlidir. Kimi zaman aileler ya çocuğa inanmamakta ya da bu konuyu bir utanç kaynağı olarak görerek konuyu gerekli makamlara iletmemekte ve çocuklarının haklarını korumak yerine olayın üstünü kapatmak gibi bir hataya düşmektedirler" diyen Tokgöz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu tutum neticesinde çocuk, kendisini olaydan sorumlu hissedebilmekte ve travmanın etkisi katlanarak devam etmektedir. Ayrıca önemle belirtmek gerekir ki böylesi kamu vicdanını yaralayan bir olay hakkında bilgisi olan her vatandaşın ihbar zorunluluğu yasayla belirlenmiştir. Çocuğun cinsel istismara uğraması demek, çocuk açısından yıkıcı etkileri olan travma yaşaması demektir. Dolayısıyla bu konuda destek alınması çok önemlidir. Günümüzde travmatik anıların etkilerinden kurtulmak üzerine yüz güldürücü çalışmalar bulunmaktadır. Çocuğa yönelik cinsel istismar uygulayan kişilerin genellikle geçmişlerinde ağır travmatik deneyimler olduğunu, duygusal ve cinsel istismara uğramış olduklarını görmekteyiz. Yaşadıkları bu travmalar ise bugün işlemiş oldukları insanlık dışı suçu hiçbir şekilde meşrulaştırmamaktadır."
Kaynak:Merhaba

Okunma : 708
Bugünün en çok okunan haberleri
Gündem haberleri
Son dört günün en çok okunan haberlerini gösterir
Ayın en çok okunan haberleri için tıklayın